Kan Cenneti

Jess kızı ve oğlu ile birlikte yeni bir yaşam kurmak için eski çiftlik evine taşınır. Jess aynı zamanda hemşiredir. Çocukları için burada yeni bir düzen ve yaşam kurmaya karar verir. Kızı ve oğlu ile birlikte kendisine miras kalan eski çiftlik evinde yeni yaşantılarına başlarlar. İlk taşındıkları zaman Jess çalışmaya gider ve evlatları da çok güzel zaman geçirirler. Her şey en başlarda çok güzel ilerlemektedir. Bir gece dışarıdan gelen ses ile birlikte Jess ve oğlu bahçeye çıkar. Karşılarında gözlerinin rengi değişmiş bir köpek vardır. Jess evladını korumak istese de köpek bir anda oğluna saldırır. Hemen hastaneye kaldırılan çocuğun hayati tehlikesi vardır. Jess korku dolu anlar yaşasa da oğlu kısa zaman sonra kendisine gelir. Fakat uyandıktan sonra oğlu kan içmek ister. Jess başlarda bu duruma karşı çıksa da aslında oğluna saldıran köpeğin aslında şeytani bir varlık olduğunun farkındadır. Evladından kopmamak için hastaneden kan çalarak evde stok yapar. Kan stokları bitmeye başladıkça yakaladığı tavşanları keserek kanlarını akıtmaya başlar. Bu durumdan habersiz olan kızı ise gördükleri karşısında çaresiz kalır. Jess aslında kendi eli ile şeytani bir varlık beslemektedir. Oğlunu kurtarmak isterken aslında Jess ne kadar ileri gidebileceğini izleyicilere çok güzel aktarmaktadır.